Muhammed Nurü’l-Bedvani (k.s.)

Muhammed Nûrü'l-Bedvânî Hazretleri bilhassa sarf, Nahiv, Mantık, Meânî, Hadis, Tefsir ilimlerinde ve bunlar dışında kalan şeri'at ve tarikat ilimlerinde asrının yegâne âlimi; hakîkat ve ma'rifette zamanının bir tanesi idi. Sünnet-i seniyeye ittibâları öyle bir dereceye erişmişti M, bir kerre nasılsa halâya girerken sol ayağını atacağı yerde sağ ayağını atması üzerine üç gün kabız hâli yaşadılar v6 halâya girmediler. Verâ ve takvada dahi en uzak menzilleri kat etmişlerdi. Dünya ehli ile ülfetten son derece kaçarlar ve şâyet mütalaa için bir dünya ehli bir kitâb isteyecek olsa, kitabı verir, tekrar getirdiği zaman da kitabı bir köşede üç gün bekleterek mütalaa etmezler ve: «Dünyâ ehlinin zulmeti bu kitabı ihâta etmiştir» diye buyururlardı.
Menkuldür k1, Muhammed Nûrü'l-Bedvâni Hazretlerine yaşlı bir kadın gelerek: «Kaç gündenberi bir bâkire kızım kayboldu, asla haber alamadım. Sâlimen avdet etmesi için teveccüh buyursanız» diye arz ve istirham etti. Cenâb-ı Şeyh, derhal murakabeye varıp bir müddet öylece kaldıktan sonra başlarını kaldırarak: «İnşallah senin kızın falan vakit gelecektir» diye müjdelediler. Hakîkaten ta'yin buyurdukları vakit kız zuhur edip. Cin taifesi tarafından esir edilerek bir sahrada şimdiye kadar esâret kaydıyla tutulduğunu, bugün de kadri yüce bir zâtın kendisini esâret kaydından kurtararak buraya gönderildiğini haber verdi.